KRİZLER KRİZ YÖNETİMİ TAKIMLARI İLE YÖNETİLİR.
BAŞARILI OLANLAR İSE ÇEVİK OLANLARDIR…
Global salgın hastalık krizi ile birlikte, şirketler duruma akılcı reaksiyonlar verebilmek için kriz yönetim ekipleri oluşturmaya başladılar. Bu girişimler bana zorlu kriz yönetimi deneyimimi hatırlattı ve o deneyimden öğrendiklerimi paylaşma isteği oluşturdu. Umarım sizlere küçük de olsa bir katkı sağlar.
Bir süre önce bir kriz yönetimi ekibinin kritik bir üyesi idim. Bu kriz sadece Türkiye’deki 4 fabrika ve 2000 çalışandan oluşan operasyonumuzu değil; şirketimizi global olarak etkiliyordu. Şirket -özel bir paketleme ürününde dünya üretim ve tedarik lideri – içindeki bu kriz ayrıca spesifik bir endüstriyi- bu endüstrinin global olarak tüm müşteri ve tedarikçilerini- etkilemişti.
Parçası olduğum kriz yönetim ekibi klasik bir kriz yönetim ekibi değildi. Çevik bir ekipti. Şu an geçmişe baktığımda, o zaman ‘Çevikliğin’ belki tam olarak ne anlama bile geldiğini bilmezken, bizi çevik yapan etmenleri şöyle özetlemek mümkün:
Ekip gelişen acil ihtiyaçlar dolayısı ile ve ortak bir amaç doğrultusunda hızlı bir şekilde oluştu.
Bu ekip için gerekli olan yetkinlikleri belirledik ve buna göre şirket içi ve dışı ekip üyelerini (global kurumsal iletişim, CEO, tedarik zinciri direktörü, danışmanlar, avukatlık firması) bir araya getirdik. 10 kişiden fazla değildik.
Ekip kurulur kurulmaz bir takım kontratı oluşturduk. Kriz ortamlarında kriz yönetim ekibinde bile güveni ve açık iletişimi tahsis etmek kolay olmaz. Benim gibi bazı ekip üyeleri tüm ekip üyelerini sürekli birbirine bağlamak ve dolayısı ile hizalanmak için ‘güven tahsis edici’, ‘bilgilendirici’ gibi iç rolleri içselleştirdiler ve üstlendiler.
Her yeni bilgiyi, gelişmeyi birbirimiz ile anında paylaşabilmek için güvenli, gizliliği gözeten ve anında iletişim/mesajlaşma sağlayan iletişim araçları kullanmaya başladık. Her ekip üyesi kendi güçlü yönünü kullanıyordu. Bazı ekip üyeleri farkında olmadan koordinasyon görevini üstleniyordu. Bazı ekip üyeleri iletişim toplantılarında paydaşları bilgilendirme konuşmalarını üstleniyordu. Ve bu kriz sürecinin bir an önce kontrol altına alınması ve bitmesi için sürekli birbirimize destek oluyorduk.
Sprint koşuyorduk. Fakat bu sprintler haftalık değildi. Bazen günlük ama çoğu zaman saatlik, anlık
İçinde bulunduğumuz durumu azami dikkat ile haritaladık. Paydaşlarımızı iç (çalışanlar, sendika temsilcileri, farklı fabrikalar) ve dış (medya, borsa, tedarikçiler, müşteriler, devlet otoriteleri, sendika, avukatlık bürosu) olarak belirledik. Paydaş haritalandırmaya ek olarak, tüm paydaşların madalyonun her 2 tarafına göre barındırdığı riskleri tanımladık. Paydaşlar bir yandan krizden etkilenirken, bir yandan da krizi daha da kötüleştirebilecek ek riskler barındırıyorlardı.
Duyguları kabul ediyorduk. Hayal kırıklığı, korku, kızgınlık. Her duygu insanlar içindir. CEO ya da genel müdür olsalar bile… Ekibin bunu kabul etmesini sağlamak önemliydi.
Kriz ortamında paydaşlar ve çevre her şeyi çok karmaşık hatta kaotik hale getirebilir. Kontrolünüzün dışında çok sayıda değişken vardır. Her şey bulanıktır ve bu ortamda hareket etmek kolay değildir.
Kriz yönetim ekibimizi neyin başarılı yaptığını düşündüğümde, süreç boyunca birbirimize ve değerlerimize dayandık.
Bu zorlu deneyim, çok şey öğrenmeme vesile oldu. Ve bu süreçte bize pusula görevi gören değerleri her çevik projede yönümüzü belirlemek için tekrar hatırlıyorum:
Önce insan,
İyi niyet ile hareket et,
Olabildiğin kadar şeffaf ol,
Çevik zihniyette ol ve her kötü durumda kendine şu soruları sor: ‘bu durumdan ne öğrenebiliriz?’, ‘şu an ne mümkün?’, ‘seçeneklerimiz neler?’…
Çevik kriz yönetim ekipleri, başarılı bir kriz yönetiminin kalbidir.
Düşündüğümüzden çok daha kısa bir süre içinde geleceğin çalışma dünyasının derinden etkileneceği bir global salgın hastalık krizinin içindeyiz. Bazı organizasyonlar bu krizde yok olacak, bazıları yaşamaya devam edecek, bazıları ise krizden gelişerek çıkacak. Ve kriz yönetim ekibinin performansı şirketinizin kaderini etkileyecek.
Güçlü kriz dalgaları varsa, üzerinde sörf yapacağınız sağlıklı günler dilerim…
Saygı ve sevgilerimle.
Şebnem Gürün Özeren
Comentarios